Sunday, August 24, 2014

28 Şubat Türban Eylemleri Ne Kadar Samimiydi?


Ülkemizin 28 Şubat dönemi olarak bilinen dönemde türban takan üniversite öğrencilerinin yaptığı eylemler, belki de ilk defa muhafazakar kesimin yaptığı, ve solcuların bence neredeyse hiç soru sormadan destek vermesi gereken ilk eylemlerdi. Evet sorulması gereken sorular vardı. Örneğin, kendilerinin, türban takan kadınların üniversiteye girme hakkı için mücadele eden kadınlar, başka kadınların hakları için ne derece mücadele edecekti? Türban takan kadınlar başka Müslüman ülkelerde okula bile gidemeyen kızlara destek olmayı düşünür müydü? Eylemler gerçek anlamda türban takan kadınların haklarını savunmak amacı ile mi yapılıyordu, yoksa amaç Türkiye’yi adım adım belli bir yaşam tarzına taşımak için yapılıyordu? Bu soruların her biri o gün, solcu kesim için son derece gerçekti. Ancak 19 20 yaşındaki kadınlar, başlarına taktıkları bir örtü yüzünden üniversiteye alınmadığında, ne kadar gerçek olursa olsun, bu soruları sormanın ve cevapları beklemenin vakti değildi. O gün solcu ve sosyalist kesim soru sormadan üniversite kapılarındaki türban takan kadınların yanında olmalıydı.

Türkiye’de yakın zamanda adet olan siyasi söylemlerden birisi. Sokağa çıkan ve kendisinin ya da başkasının hakkını arayan insanlara soruluyor. Geçmişte 10 15 ya da 20 yıl önce başkaları hakkını ararken nerede olduğu soruluyor. Bugün benim gibi 30 yaşında olanların bile liseli olduğu yıllara ilişkin bir sorunun sorulması ne kadar sağlıklı tartışılır. Ama evet bugün kendimi bir parçası olarak hissettiğim sosyalist siyasi hareketin o gün ne kadar iyi bir sınav verdiğini tartışabiliriz elbet. Ancak böyle bir tartışmaya başlamadan önce zannediyorum bizim de bugünün muhafazakarlarının sorduğu soruyu sormaya hakkımız var. O gün türban eylemlerini yapanlar bugün nerede?

Bir an için, türban takan olmayan kadınların haklarını bir yana bırakalım, ya da doğrudan kadınlarla ilgili olmayan sorunları ve samimi olarak şu soruyu soralım. 28 Şubatta eylem yapan kadınların ne kadarı gerçekten türban takan bir kadının üniversiteye girme hakkı olduğuna inanıyordu? Acaba bu eylemleri yapanlara göre bir kadının üniversiteye gitmesi kabul edilebilir bir şey mi?

Ülkemizin güneyinde IŞİD adında bir örgüt var. IŞİD’in kontrolü altındaki bölgelerdeki türban takan kadınlar, 28 Şubat Rejiminin Türkiyesindeki türban takan kadınlardan çok daha kötü durumdalar. Üniversiteye gidemiyorlar, ilkokula da gidemiyorlar, zorunlu olmadığı sürece sokağa bile çıkamıyorlar.  Ve bizzat eski dışişleri bakanımız, şimdiki başbakan bu örgüte katılan Türklerin de olduğunu söyledi. Bu sanırım, öncelikle 28 Şubat’ta üniversiteye başörtüleri ile üniversiteye girmek için mücadele veren kadınları irkiltmesi gereken bir durum. Bugün açıkça gördüğümüz bir durum var. Geçmişte 28 Şubat eylemlerine destek verip de, bugün Türkiye’de IŞİD’e destek olan hiç kimse 28 Şubatta gerçekten samimi değildi. Bugün Işid’i destekleyen hiçkimse 28 Şubatta türban takan kadınların hakları için mücadele etmiyordu aksine onların kafalarında bir gün tüm kadınların üniversiteye, okula gitme, hatta sokağa çıkma haklarının ellerinden alınacağı bir Türkiye kurma hayali vardı ve o gün katıldıkları eylemleri kafalarında türban takan türbansız tüm kadınların haklarını tehdit eden o Türkiye’yi kurmaya yardımcı olacak bir adım olarak gördükleri için destekliyorlardı.

Bugün açıkça gördüğümüz bir şey var. IŞİD rejimi, Taliban Rejimi, Suudi Arabistan Rejimi gibi rejimlerde, türban takan kadınlar 28 Şubat Türkiyesi’ndeki olduklarından çok daha az özgürler. Kişisel olarak, türban takan kadınların bizim ülkemizde özgürlükleri için mücadele etmiş olan ve eden türbanlı kadınların, bu rejimler tarafından hakları ellerinden alınan kadınlara destek olmalarının, onların bizim ülkemizde verdikleri mücadelenin inandırıcılığını ve samimiyetini arttıracağını düşünüyorum. Sonuçta sadece kendisi için değil, başkaları için de mücadele eden insanlar genellikle daha inandırıcıdır. Bu rejimleri destekleyen, ülkemizde de böyle bir rejimin kurulmasını isteyen kadınlar konusunda ise kafamda hiçbir şüphe yok. Bu kadınlar, gerçek anlamda, daha özgür olacakları bir Türkiye için mücadele etmiyorlar. Bu kadınlar “özgürlük mücadelesi”ni bir gün türbanlı, türbansız tüm kadınların haklarının kısıtlanacağı bir Türkiye için araç olarak kullanıyorlar. Sanırım samimi olarak daha özgür yaşamayı isteyen türbanlı kadınlara en büyük kötülüğü de onlar yapıyor.